|
Site Yöneticisi |
Kayıt: 11 Nis 2009 23:41 Mesajlar: 42475
|
Geçtiğimiz hafta (12.04.2022) Metrobüs hattına katılan Otokar Kent XL ve Akia’nın yeni modeli Ultra LF 25 Metrobüs araçları hakkında naçizane bizde görüş ve yorumlarımızı paylaşalım.Malumunuz ihaleyi alan iki firma Otokar ve Akia olmuştu.Otokar 100 adet,Akia ise 60 adet ile İstanbul Metrobüs hattında yerini alacak yeni araçlar.Şuan için 20 adet Otokar Kent XL,10 adette Akia Ultra LF 25'in İETT'ye teslimi gerçekleşti ve araçlar hatta çalışmaya başladı.Sosyal medya sayesinde bilen-bilmeyen,kullanan-kullanmayan,tecrübe eden-etmeyen kısacası gören-görmeyen,ne olduğunu bilip-bilmeden de yorum yapan oldukça fazla kişi olmasından kaynaklı bilgi kirliliği dönüp durmakta.Ayrıca buna siyasal çekişmeyi de katarsak,Metrobüs araçları verdiği veya vereceği hizmetin dışına çekilmeye çalışılmakta.Bizde yıllardır bu işi yapan,sıklıkla Metrobüs’ü kullanan,kendimizce belirli bir bilgi birikimine sahip olduğumuzu düşünerekten görüş ve yorumlarımızı sizlere sunalım.
İşin siyasal boyutunu mümkün oldukça geçmeye çalışalım.Bizim işimiz ve olayımız siyasal içerik barındırmıyor.Örnek vermek gerekirse;bu firma x partiye yakın diye araçlar alındı gibi.Evet bazı gerçekler var doğrudur,ancak biz daha çok araçların kendi vereceği hizmet üzerinden görüş ve yorumlarımızı paylaşacağız.Metrobüs dediğimiz BRT (Bus Rapid Transit) yani hızlı otobüs taşımacılığı sistemi başlı başına farklı bir taşımacılık anlayışı ve işleyişine sahip.Bu sistemde çalışan araçların bir çok yönden artısı ve yönlülüğü olması gerekliliği diye bir durum var.Örneğin yüksek kapasiteli,seri ve yüksek motor gücüne sahip,sağlam ve dayanıklılığın ön planda olduğu araçlar olmalı.Araç örneği vermek gerekirse Almanya montajı olan ve halen İstanbul Metrobüs hattında hizmet vermeye devam eden 2007’de 50,2008 ve 2009 yıllarında ise 100’er adet olarak İETT filosuna katılan Mercedes-Benz Capacity’ler.Bir çok yönden BRT sistemine uygun,bu yönlü taşımacılık konusunda tecrübesi olan bir firma tarafından üretilen dayanıklı araçlar.Yıllardır milyon kilometreler devirerek,içinde bulundukları işletme anlayışına rağmen dayanıklılıkları ile halen hizmet vermeye de devam etmektedirler.Şimdiye kadar özellikle markalar tarafından bir çok model Metrobüs hattında testten geçti.Bunlar bazen yerli,bazen ithal üretim araçlar oldu.Otobüs A.Ş. şimdiki adıyla İstanbul Ulaşım A.Ş. ihaleleri gibi 12 metre solo tip değilde,farklı bir sistemin aracı olduğundan dolayı illa yerli üretim şartı aranmamalı.Bu konseptte araç tecrübesi olan ve bu aracı üretebilecek tesis ve yeterliliğe sahip firmalar yerli ve yabancı olarak zaten belli.İhaleyi alan firmalar Sakarya’da üretim gerçekleştiren Koç Grubu firmalarından Otokar ve İran menşeili,yıllar önce Tezeller’in yerine ülkemizde de üretime geçen Akia. Otokar markasını yıllardır gerek İETT filosunda,gerek Ulaşım A.Ş ve halk otobüsü olarak İstanbul’da,İstanbul dışında da bir çok büyük şehrimizin belediye filolarında ve bireysel olarak bir çok il ve bölgemizde yer almakta.2010 yılında ödül almış tasarıma sahip olan Otokar Kent,ne kadar yıllar içinde dış ve iç tasarım olarak büyük değişikliklere uğramamış olsa da,diğer marka-model rakiplerine göre piyasada kendine hatırı sayılır bir yer edinmiş ve bir çok konuda kendini ispatlamış bir araçtır.Gerek sağlamlık,gerek işletilebilirlik olarak ülkemizde alçak taban şehiriçi otobüs sınıfında yukarılarda bulunan bir model.Bu konuda ve sınıfta gerek markanın çok eskilere dayanan tecrübesi,gerekte mevcut araç üzerindeki tecrübesi Kent XL modelinin Metrobüs hattına uygun bir araç olur mu konusunu ve kuşkusunu biraz olsun kırıyor. Özetle Otokar konusunda bizim açımızdan çok büyük soru işaretleri barındıran bir durum pek yok desek yeridir.
Şimdi Akia’nın Ultra LF 25 Metrobüs modeline gelelim.Yukarıda da belirttiğimiz gibi İETT filosunda minimum 60 adet olarak yerini alacak olan bu model hakkında dönmekte genel olarak sosyal medyadaki spekülasyon ve yorumlar.Akia markası İran’ın ve bölgesinin önde gelen ve büyük firmalarından biri.Akia ülkemizde de yıllardır üretim yapmakta,ancak ürettiği araçlar genelde solo tipi,direk belediye ve ihalelerden ziyade bireysel otobüsçüleri hedef almakta.Yakın zamanda kendi üretim çeşitliliğini de ilk olarak 2016 yılında Busworld Fuarı’na getirdiği Akia Ultra LF 25 Metrobüs ve Akia Ultra DD modeli ile artırdı.İstanbul’da çift katlı halk otobüsü esnafına tek rakibi olan Güleryüz Cobra’nın pastasından pay alarak hatırı sayılır miktarda satışlar yapmıştır.Son olarak ise İstanbul’da şehiriçi turistik olarak hizmet vermeye başlayan İstanbul Ulaşım A.Ş. iştiraki olan Bus For Us’a üzeri açılır,yine bu konuda ülkemizde ki tek rakibi Güleryüz Cobra’dan pastadaki payı komple almıştır.Olayın bir siyasal boyutu vardır,yoktur.Mevzu bahis bu kısmını biz geçiyoruz.Tekrar konumuz olan Akia Metrobüs aracına dönelim.Tekrara düşeceğiz ancak BRT taşımacılığı gerçekten tecrübe ve farklılık gerektiren bir taşımacılık türü.Şimdi bazı soruları sorarak eleştirimizi ve görüşlerimizi paylaşalım.İETT’nin başından döneminde yüksek maliyetle Hollanda’dan alınmış APTS Phileas olayı geçmişken,bu tarz bir araç alımı gerekliliği gerçekten var mıydı? Akia bu aracı ilk fuara getirdiği zaman çift taraflı kapıları açılan aynalı modeli sunmuştu.Ancak İETT’ye verilen standart düzen sağdan kapılı model.Mevcut sistem,istasyonlar ve diğer çalışan araçlar da bir anda değişemeyeceğine göre,çift kapılı veya ters kapılı araç almak zaten çok manasız ve mantıksız olacaktı.Zaten kapı olayı üreticiler için çok olmazsa olmaz,veya zor bir durum değil.Bu çok tartışılacak bir konu da değil aslında.Sadece çift kapı veya ters kapı gerekliliği olmadığına göre bu boyutta bir araç olmalı mıydı diyelim?Mevcut olarak önümüzde kendini ispatlamış bir Capacity gerçeği varken,Capacity ve Kent XL gibi bir araç tercihi daha uygun olmaz mıydı?Akia birkaç yıl önce üretimine başladığı Ultra DD çift katlı modelinde olduğu gibi,BRT sistemine uygun araç üretecek bir tecrübeye ve alt yapıya sahip mi? Maliyetler çok tartışılıyor.Alındığı dönemde minimum 2-3 otobüs fiyatı yapan Phileas’lar ile şuan ki Akia Ultra LF 25 o dönemin ve günümüz şartlarını ve ekonomiyi karşılaştırınca hemen hemen yakın noktadadır.Hatta o dönem ile bu dönemi kıyaslayacak olursak bu uzunlukta ve konseptte bir araç için uçurum farklar olmadığı da ortaya çıkacaktır.Böyle bir araç alındıysa maliyeti konusundaki tartışmalar geçmişe kıyasla çok yerinde olmuyor.Onun yerine;bu rakamlara bu konseptte değil,daha uygun ve düşük fiyat ile Otokar Kent XL konseptinde araç tercih edilmeliydi veya edilmelimiydi sorusu daha doğru olacaktır.Olayı bir pencereden değil,bir çok pencereden ve eleştirmeden önce belli,başlı soruları sorarak ve muhasebesini yaparak yazmak ve değerlendirmek daha doğru olacaktır.
Sonuca gelecek olursak şuanda sıklıkla çalıştığına henüz şahit olamadığımız Akia Metrobüs’ler,umarız Phileas’lardan sonra İETT’nin ve İstanbullular’ın başına zorluk çıkarmaz.Haklı ve yapıcı yorum ve eleştirmek artı değer katar.Sosyal medya üzerinden en ufak olumsuzluğa büyük tepki verenler dediğimiz gibi bazı soruları sorup,gözlemler yaparak konuşursa her şeyin daha sağlıklı olması mümkündür.Sonuç olarak ortada yapılmış bir yatırım var.Minimum sorunla maksimum işletilebilirlik olması bizlerin en büyük temennisi.
_________________ Fotoğraflarımızda saydam imza kullanmamızın sebebi,büyük emek ve zahmet ile çekip sizlerle paylaştığımız fotoğrafları çalan emek hırsızlarını engellemektir.
|
|